Fethiyeden

	Sign In Sign-Up

SENDİKAMIZ TÜRKİYE KAMU-SEN ÜYESİDİR

ÜRETEN EKONOMİ, YÖNETEBİLEN DEMOKRASİ İSTİYORUZ.

Ana Sayfa

Site Haritası

Tüzüğümüz

İlke Ve Hedefler

Yönetim Kurulumuz

Bizi Anlatıyor

Türkiye Kamu-Sen

Sendikal Tarihimiz

Basında Sağlık-Sen

Duyurularımız

Linkler

Hukuk Linkleri

Köşe Yazarlarımız

Faaliyetlerimiz

Bursa Özel

Bize İlettikleriniz

Ürgüp Deklerasyonu

Kurum/ilçe Temsilcileri

Anketimiz

Bize Ulaşım

Sorunlarınızı Bize İletin Temsilcilerin Ve Yönetimin Telefonları

DERGİMİZ

Türkiye Kamu-Sen'in Ana Tüzüğü

Yayınlanmış Bütün Açıklamalarımızın Ve Köşe Yazılarımızın Arşivi

Teşekkürler Sayın Başhekimim...

Ziyaretçi Defterimize Mesajlarınızı Bırakabilirsiniz

SENDİKAMIZDAN

Sendikamıza Üyelik Başvurusu

Ziyaretçi Defterimiz

Bursanın En Kapsamlı Net Gazetesi mailgazete için tıklayınız.

Sağlıkla İlgili Özel Gün Ve Haftalar

Verem Haftası: Ocak ayının ilk haftası

Beyaz Baston Körler Haftası: 07-14 Ocak

Lepra Haftası: 25-31 Ocak

Dünya Sigarayı Bırakma Günü: 9 Şubat

Tıp Bayramı: 14 Mart

Kanser Haftası: 01-07Nisan

Dünya Sağlık Günü Ve Haftası: 07-14 Nisan

Kalp Haftası: 13-19 Nisan

Dünya Ebeler Günü Ve Haftası: 21-28 Nisan

Sakatlar Haftası: 10-16 Mayıs

Dünya Hemşireler Günü Ve Haftası: 12-18 Mayıs

Dünya Eczacılar Günü: 14 Mayıs

Dünya Sigarasız Günü: 31 Mayıs

Dünya Çevre Günü Ve Haftası: 01-05 Haziran

Ağızdan Sıvı Tedavi Haftası: 04-10 Temmuz

Dünya Emzirme Günü: 01 Ağustos

Anne Sütü Ve Bebek Besleme Haftası: 01-07 Ağustos

Yaşlılar Günü: 01 Ekim

Dünya Ruh Sağlığı Günü: 10 Ekim

Hasta Hakları Günü: 26 Ekim

Diş Hekimleri Günü Ve Haftası: 22-29 Kasım

Öğretmenler Günü: 24 Kasım

Dünya Aids Günü: 01 Aralık

Sayın genel Başkanım,

Teşkilatlanmadan sorumlu genel sekreterim,

Saygıdeğer misafirlerimiz,

Ve cefakar sağlık çalışanları!...

Hepiniz hoşgeldiniz.

1-Diyarbakır ilimizde meydana gelen hain saldırıda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor ve bu vesileyle her türlü terörü nefretle kınıyoruz.

2-31.01.2000 tarihinde Radikal gazetesi yazarlarından(!) Perihan Mağden’i kaleme almış olduğu Fahişe kadın/Hemşire kadın zamanlar üstüne başlıklı yazısında meslektaşlarımıza yapmış olduğu çirkin saldırıdan dolayı kınıyoruz.

NEDEN SENDİKA?

-Sendikalar; üyelerinin ekonomik, sosyal, kültürel, mesleki hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için oluşturulan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır.
Sendika sosyal bir olgudur. Emeğini sermaye edinmiş,yaşamak için çalışmak zorunda olan insanların birliğidir. Meslek mensuplarının ortak menfaatlerini korumak,hak elde etmek için aynı iş kolunda çalışan insanların oluşturduğu bir güç birliği modelidir.
Hakkı elde etmek için,haklı olmak her zaman yeterli değildir."Hak haklınındır" özdeyişi her zaman bir özlem olarak kalmaktadır. Acı da olsa gerçektir ki,"hak" güçlünün elinde kalmaktadır. O zaman haklı olana yapacak bir şey kalıyor; o da “Hak verilmez alınır” ilkesinden hareketle güç birliği oluşturup haklarını istemek, çünkü; vicdanların kör, sağır ve dilsiz olduğu bu kapitalist dünyada sadece haklı olmak değil, aynı zamanda güçlü olmak gerekiyor. Güçlü olmak ise birlik olmaktan geçiyor, örgütlenmekten geçiyor. Bu birlikler diğer bir adıyla sivil toplum örgütleri modern toplumlarda oluşumlarını tamamlamışlardır. Zaten bu toplumların gelişmesinin yegane sebebi bu örgütlerin aktif faaliyetleri sayesinde olmuştur, peki bu bizim ülkemizde neden olmasın. Çalışanlar için bu örgütler; SENDİKALARDIR.

-Günümüzde bir ülkenin gelişmişlik seviyesi sivil toplum örgütlerinin sayısı ile ölçülmektedir. Demokratik Hukuk Devletinin en önemli özelliği ÖRGÜTLENME HAKKInın olmasıdır. Örgütlenmiş toplumlar gelişmiş, bilinçlenmiş toplumlardır. Örgütlü toplumlar pastadan daha büyük pay almakta, diğerleri kendine verilenle yetinmektedir. Buna en basit örnek sanırım ülkemizdeki, işçi memur maaş farkları olur. Sivil toplum örgütlerinin en güçlüsü ise SENDİKAlardır. Ülkemizde Memur Sendikaları 1992 yılından bu yana yavaş yavaş örgütlenmeye başlamıştır. Memurlar Devletin olmazsa olmaz unsurlarıdır. Memurlar olmadan devletin hizmetleri yürümez ve topluma ulaşamaz. Memurların Sendikalı olması demek; yönetimle diyalog kuran, işbirliğine giren, görüş bildiren ve kararlara katılan, katkıda bulunan bir topluluk demektir. Bu da toplumun refah seviyesinin, mutluluğunun artması demektir. Bizler de insan onuruna yaraşır ve eşit işe eşit ücret için,toplumda saygınlığımızı tekrar kazanmak için,itilip horlanmaktan, sürgün ve kıyımdan,enflasyona ezilmekten kurtulmak için mücadele etmeliyiz. Bize tek taraflı olarak bahşedilen(!) buçuklu zamlarla yetinmemeliyiz. Duyarsız, nemelazımcı, (belki bazı arkadaşlar ben üye olsam ne değişir diye düşünüyor olabilir bununla ilgili olarak sizlere bir kıssadan hisse anlatmak istiyorum –deniz yıldızları) vurdumduymaz, bahşedilenle yetinen kapı kulları olmamalıyız. Bütün bunları sağlayabilmek için;Uluslararası sözleşmelerden, Anayasadan ve kanunlardan doğan SENDİKA hakkımızı kullanarak haklarımızı almak için sendikalara üye olalım. Bir diğer ricam lütfen sendikaları sadece üyelerine % 10 yerine %20 maaş zammı alan, bunun için çalışan oluşumlar olarak bakmayın. Sendikaların toplumsal olaylarda ,demokratikleşmede, yolsuzlukla mücadele vb konularda inanılmaz görevleri vardır,fakat ülkemizde ne yazık ki bu yönü görülmemektedir, tabi bunun haklı sebepleri yok değil, mevcut sendikaların vermiş olduğu görüntü bu.
"DAĞ NE KADAR BÜYÜK VE ULU OLURSA OLSUN MUHAKKAK BİR AŞAN ÇIKAR. ASIL OLAN BÜYÜKLÜK DEĞİL, BAŞLAMAK VE HAREKET ETMEKTİR." Başlama noktanız Türk Sağlık-Sen’e üye olmaktır.

NEDEN TÜRK SAĞLIK-SEN

Siyasi bir tabana dayanmaz. İdeolojik bir kuruluş değildir. Böyle bir yapılanmayı reddeder.
-Birleştirici ve bütünleştirici amaçtadır. Kimseyi dışlamaz,dışarıda bırakmaz.
-Sendikamız "küçük olsun,benim olsun" değil "BÜYÜK OLSUN,HEPİMİZİN OLSUN" görüşündedir.
-Toplumsal uzlaşma yanlısıdır,eğitim,sağlık ve çalışma barışını,ülke bütünlüğünün çimentosu sayar.
-Sendikaları Sağlık Çalışanlarını birbirlerine yaklaştırıcı kurumlar olarak görür. Her konuda her türlü önyargıyı reddeder.
-Özgür düşünce yanlısıdır. Bütün "...izm"leri sendikacılık hareketine giydirilen deli gömleği olarak görür.
-Kavgayla,terörle,kırarak,dökerek,bir yere varılacağına inanmaz. Demokratik,sosyal hukuk devletine inanır.
-Sağlık ve ülke sorunları konusunda,siyasi taassup ve saplantıları reddeder. Verimlilik ve geliştirmeyi ücret yanında hak ve sorumluluk gibi bir terazinin iki kefesi olarak görür.
-Sağlık iş kolunda birden fazla sendikalaşmayı bayrak yarışı olarak görür ve benimser.
-Sorumlu sendikacılık anlayışını getirdiği için faydalıdır. Sonucu ne olursa olsun eylem düşüncesinde değildir. Mensuplarının çıkarlarını korumak,haklarını elde etmek için her türlü "EYLEME EVET,MACERAYA HAYIR" diyen sorumlulukları vardır.
-Türk Sağlık-Sen Ebe,hemşire,sağlık memuru,doktor,teknik elaman, memur,hizmetli,şoför, dahil her kademe ve görevdeki sağlık camiasını kucaklar.
-Sağlığın ve ülkenin bugünkü sorunlar yumağına bir düğüm olmayı değil,sorunları çözen, çözümler getiren bir kurum olmayı hedefler.

Bu nedenle;
Dil,ırk,renk,cinsiyet,siyasi düşünce,felsefi inanç,din ve mezhep farkı gözetmeksizin çalışmanın toplum hayatındaki rolünü ve değerini müdrik, haklarına ve görevlerine vakıf bir üye topluluğu meydana getirmek amacındadır. Bizim anlayışımız adaleti,sevgiyi, iyiyi, güzeli, doğruyu, samimiyeti, hoş görüyü, yardımlaşmayı ve dayanışmayı öngörür. Bu haklı mücadelemizde bütün sağlık çalışanlarını yanımızda görmek istiyoruz. Yanımızda görmek istemediklerimiz, bu ülkede insanların haklarını gasp eden hortumcu, vurguncu, ve soygunculardır. Çünkü onlar dolu bardağı taşıran çakıl taşlarıdır, oysa bizim gönlümüzde bu ülkenin büyük çoğunluğunu oluşturan, dolu bardağı taşırmayan gül yapraklar yatmaktadır. Ben bütün sağlık çalışanlarını dolu bardağı taşırmayan gül yaprakları olarak görüyorum.

BİRLEŞECEĞİZ

BÜYÜYECEĞİZ

İNSANCA YAŞAMA HAKKINI ALACAĞIZ

VE DEVAM EDECEĞİZ

VARMISINIZ?

Saygılarımla...

Naci PAKSOY

İMKB CANLI

PİYASANET

BÜTÜN GAZETELER

NET GAZETE

A DAN Z 'YE